mikro denetleyici ile çevrim kontrolü yapmak staj dosyası
mikro denetleyici ile çevrim kontrolu yapmak
Açık Çevrim Kontrolü
1. DENETİM SİSTEMİ
Evren bir düzen içerisinde yaşayışına devam eder. Bu düzen
içerisinde hiçbir mekanizma yada faaliyet başıboş değildir. Bir sistem olarak
dünyamızda ve insan hayatındaki tüm işlemlerde bir şekilde denetim mevcuttur. Trafik
denetimlerinden, uçaklardaki kabin basıncını denetleyen sistemlere kadar
binlerce örnek rahatlıkla verilebilir.
1.1. Denetim Sistemi Temel Kavramları
1.1.1. Sistemin Tanımı
Geniş anlamıyla sistem; parçaları arasında karşılıklı
ilişki, etkileşim bağlantı ve bağıntı bulunan, en az bir işlevi veya amacı
bulunan süreçsel bir bütündür.
Sistem kavramı hayatın tüm alanlarında kullanılmakla beraber
teknoloji disiplinleri açışından bakıldığında şu tanım daha açıklayıcıdır. Buna
göre sistemi; girdi, süreç ve çıktıdan oluşan, bir amaç için bir araya gelmiş
elemanlar topluluğu olarak tanımlayabiliriz.
Şekil 1.1: Sistem
Sistemler matematiksel olarak ifade edilebilir. Böylelikle
sistemin çalışma aşamaları, verimi ya da olası sorunlar hakkında önceden fikir
edinilerek ideal sistemler tasarlanabilir.
1.1.2. Denetimin Tanımı
Bir sistemin davranışının istenildiği şekilde
değiştirilmesine yönelik çalışmalara denetim denir. Denetim davranışı, sistemin
tamamına hükmedebilir bir yapıdadır. Örneğin hizmet üreten bir kurumda banka
gibi çalışanların, kendilerinden istenildiği şekilde çalışmaları için bir
denetim mekanizması içerisine dahil olmaları gerekir. Böylelikle aksaklıkların
ya da performans düşüklüklerinin engellenmesi ve hizmetlerin sorunsuz bir
şekilde üretilmesi sağlanır.
Sistemin faydalı bir hale dönüşmesi ancak denetim sayesinde
mümkün olur. Örneğin başıboş akan bir akar suyun baraj yada set benzeri bir
sistemle kontrol altına alınması , suyun gücünden faydalanılabilmesini sağlar.
1.1.3. Denetim Sisteminin Tanımı
Mekanizmalar üzerinde istenilen denetimin
gerçekleştirilebilmesi için stratejiler içeren sistemlere denetim sistemleri
adı verilir. Denetim sistemi, denetleyici ve denetlenen olmak üzere iki temel
ayak üzerine oturur.
1.1.4. Otomatik Denetim Kavramı
Bir sistemin denetlenmesi işleminde insan faktörünü en aza
indirgeyecek şekilde tasarlanmış, sistemin işlevini yerine getirirken meydana
gelebilecek bozucu etkileri algılayabilen denetim türüdür. İster mekanik, ister
elektrik isterse elektronik sistemler olsun, sistemin belirli bir kararlı
aralıkta çalışması istenilen her durumda otomatik denetim yönteminden
faydalanılır.
Otomatik denetim sistemlerinin tasarımında aşağıdaki
özellikleri sağlayıp sağlamadığı araştırılır.
- Karalı çalışma: Sistemin çıkış değerinin sınırlı aralıklarda tutulması denetim sisteminin kararlı çalışması anlamına gelir.
- Geçici durum çalışması halinde hızlı cevap: Bir otomatik denetim sisteminin uyarılara hızlı cevap vermesi gerekir. Yani sistemin çıkışının istenen değere gelmesi anına kadar geçen süre, geçici durumdur. Bu durumun kısa olması denetim sisteminin iyi çalıştığının işaretidir.
- Kalıcı durum davranışı: Bir denetim sisteminde kalıcı durum çalışmasında hataların sıfır ya da ihmal edilebilir değerlerde tutulması istenir.
1.2. Denetim Sistemi Türleri
Denetim sistemleri;
- Açık çevrim
- Kapalı çevrim
olmak üzere iki temel kontrol yaklaşımını içerir. Kapalı
çevrim denetim sistemleri ayrı bir modül konusu olduğu için burada
bahsedilmeyecektir.
1.2.1. Açık Çevrim Denetim Sistemi
1.2.1.1. Açık Çevrim Denetim Sisteminin Tanımı
Şekil 1.2: Açık çevrim denetim sistemi
Sistemi kontrol eden düzeneğin sistemin çıkışından
etkilenmediği, sadece verilen referans değerine göre denetim işleminin
yapıldığı sistemlerdir. Hassasiyet gerektirmeyen sistemlerde kullanılan bir
denetim sistemi mekanizmasıdır. Sisteme etkiyen bozucu faktörlerin algılanması
insan faktörüyle olabilmektedir.
Verilen referans işareti kontrol elemanı tarafından alınır
ve oransal bir kontrol işareti üretir. Bu işaret, kontrol edilen sisteme
verildiğinde sistem giriş değişkenini süreç içine alır ve istenilen çıkış
işaretini verir.
Açık çevrim denetim, genellikle kumanda edilen sistemin
yapısının ve sisteme etkiyen diğer girişlerin önceden çok iyi bilindiği
uygulamalarda kullanılır.
Açık çevrim denetim sistemi günlük yaşantımızda yaygın
olarak kullanılmaktadır. Bir anahtarla bir lambanın kumandası en temel açık
çevrim denetim örneğidir.
Somut bazı örnekleri inceleyerek açık çevrim denetim
sisteminin mantığını daha iyi kavrayalım.
Örnek 1.1: Bir otomobilin cam sileceği düzeneğini ele
alalım. Otomobilin bu düzeneği sürücü tarafından kontrol edilir. Sürücü
otomobilin konsoluna bağlı olan anahtar yardımıyla silecek motorunu harekete
geçirebilir. Genellikle 2-3 hız kademeli olarak tasarlanan bu sistemlerde
herhangi bir şekilde yağmurun yağmaya başlaması, şiddeti gibi
parametreler algılanmaz. Düzeneğin başlatılması ve hangi
kademede çalıştırılacağı tamamen sürücünün karar vermesine bağlıdır. Yağmurun
kesilmesi ya da şiddetini artırıp azaltması, camların kuru ya da ıslak olması
düzenek tarafından dikkate alınmaz. Bu anlamda, tipik bir açık çevrim kontrol
mekanizmasıdır. Sistemin çıktısı çok iyi bilinen bir sonuçtur. Yani “Cam yüzeyi
silinirse ıslaklık temizlenir ve görüş netleşir.” prensibine dayanır.
Aşağıdaki şekil bir otomobilin silecek mekanizmasını
göstermektedir. Silecek motoru sürekli bir yönde döndüğü halde, miline
yerleştirilmiş olan mekanik bir düzenek ile silecek kolları belirli açı
aralığında yön değiştirerek ileri geri hareket edebilmektedir.
Şekil 1.3: Otomobil silecek düzeneği
(Günümüzde bu düzeneğin yerine yağmur sensörleri
kullanılarak yapılan düzenekler, konfor paketi olarak otomobil üreticileri
tarafından kullanıcılara sunulmaktadır.)
Örnek 1.2. Genellikle açık çevrim denetim sistemi
açıklanırken trafik lambaları örnek olarak verilir. Trafik lambaları bir
kavşaktaki ortalama trafik yoğunluğuna göre zamanlanan ışıkların sırasıyla
yanması esasına dayanır. Böyle bir sistemde istenen çıkış araçların ve
yayaların tamamının ışıkların yanma sürelerinde germesidir. Fakat bu tamamen
mümkün olmayabilir. Trafiğin yoğunlaştığı saatlerde yığılmalar ya da sakin
olduğu saatlerde gereksiz bekletmeler olabilir. Trafik yoğunluğuna göre
ışıkların yanma sürelerinin değiştirilebildiği bir karşılaştırma düzeneği
yoktur, yani bir geri besleme yoktur.
Şekil 1.4: Trafik lambaları
Örnek 1.3. Bu örneğimizde biraz daha karmaşık gibi gözüken
bir sistemi ele alalım. Şekil 1.5’te kapalı bir mekanın ısıtılmasını sağlayan
düzenek görülmektedir. Bu sistemde bir denetleyici bulunmaktadır. Bu
denetleyici dışarıdaki havanın sıcaklığını giriş olarak alır. Bu alınan giriş
referans değer olarak kabul edilir. Buna göre motor çalıştırılarak valfin
açılması ve ısıtıcının ortamı ısıtması sağlanır. Kazan -valf -ısıtıcı üzerinden
su, devir daim etmektedir. Dış ortamdan sensör vasıtasıyla alınan referans
değerde herhangi bir değişiklik olduğunda çevrim tekrar başlatılır ve valf
kapatılır ya da daha fazla açılır. Böylelikle ısıtma düzeneği kurulmuş olur.
Bu örnekte dikkat edilmesi gereken nokta sensörden alınan
bilgidir. Düzeneğe konulan sensör sadece dış ortamın sıcaklığını ölçmektedir.
Bu sensörden alınan bilgi referans giriş bilgisidir. Tıpkı otomobil sileceği
örneğinde sürücünün yağmur yağmasını fark ederek silecek düğmesini çalıştırması
gibi dış ortamdaki sıcaklık değişimleri algılanarak denetleyici tetiklenir.
Eğer iç ortamın sıcaklığı ölçülerek işlem yapılsaydı bu bir sonraki modülde
bahsedilecek olan kapalı çevrim sistemine bir ömek olurdu.
Şekil 1.5: Kapalı bir ortamın temsili ısıtma sistemi
Şekil 1.6’da ısıtma sisteminin şematik gösterimi
verilmiştir. Bu şematik gösterimde de görüldüğü gibi sisteme etkiyen bozucu
girişler, çıkış parametresinde değişikliğe yol açar.
Şekil 1.6: Temsili ısıtma sisteminin şematik gösterimi
Şekil 1.7: Blok diyagram
1.2.1.2. Açık Çevrim Denetim Sisteminin Elemanları
Bir açık çevrim denetim sistemi oluşturulduğunda sistem
elemanları aşağıda açıklanmıştır.
Giriş/Çıkış Kavramları : Bir sisteme, o sistemin
dışından uygulanan, diğer değişkenlerden bağımsız biçimde değişebilen ve
sistemin davranışını etkileyen değişkenlere sistemin “girişleri“ adı verilir.
Çıkış ise denetim sisteminden sağlanan gerçek cevaptır. Örneğin bir ısıtma
sisteminin çıkışı ortamın ölçülen sıcaklığıdır.
Denetleyici : Sistemin istenilen çıkışı verecek
doğrultuda çalışmasını sağlamak için verilen referans değere bağlı olarak
kontrol işareti üretir. Genellikle elektronik bir elemandır. Bir açık çevrim
sistemde çalışan denetleyici üretilen çıkışın değerini ve durumunu kontrol etmez.
Dolayısıyla kapalı çevrim’e göre yapısı daha basittir.
Denetlenen sistem (Plant) : Denetleyicinin
müdahale ettiği, yönlendirdiği ve istenen sonuçların alınmasını sağladığı
düzenektir. Endüstri de kullanılan her türlü mekanizma ve teçhizat denetlenen
sistem olarak adlandırılabilir. Motorlar, ısıtma – soğutma elemanları,
Aydınlatma teçhizatları, üretim bantları denetlenen sistemlere verilebilecek
yüzlerce örnekten bazılarıdır.
Ayar Noktası Ve Ayar Dengesi Kavramları : Denetim
sistemlerinde sistemin giriş değişkenlerini bir sürece sokarak çıkış
üretebilmesi için referans değerine ihtiyacı vardır. Bu referans değeri ayar
noktası olarak belirlenir. Denetimin sağlanabilmesi, çıkıştan istenen ve ideal
değerlerin alınabilmesi ancak ayar noktası ve dengesinin sağlanmasına bağlıdır.
1.2.2. Açık Çevrim Denetimin Uygulama Alanları
Açık çevrim denetim yöntemi aşağıda sıralanan karakteristik
özelliklerine uyan tüm alanlarda başarıyla uygulanmaktadır.
- Açık çevrim denetim sistemleri işlemlerin önceden çok iyi bilindiği sistemlerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
- Çok fazla hassasiyet beklenmeyen sistemler için idealdir.
- Açık çevrim sistemlerin maliyetleri daha düşüktür. Bu nedenle ucuz çözümler istenen yerlerde tercih edilir.
- Açık çevrim denetim yöntemi sisteme etkiyen bozucuları zayıflatmaz.
- Açık çevrim denetim yöntemi kararsız bir sistemi kararlı hale getiremez. Yani açık çevrim denetim yönteminin uygulanacağı sistemin zaten kararlı ve düzgün çalışan bir sistem olması zorunludur.
- Açık çevrim denetim yöntemi, sistemin parametrelerindeki değişimlere karşı bir hassasiyet göstermez. Sistem çalışmasına devam eder. Yani tasarım aşamasında normal bir sistem için hesaplamaları yapılmış olan bir açık çevrim denetim sistemi, gerçek sisteme uyarlandığında, gerçek sistemdeki var olan bazı parametrelerin değerlerindeki hassas kaymaları dikkate almadan, yine hesaplandığı gibi doğru bir şekilde çalışabilir.
2. BİR DC MOTORUN AÇIK ÇEVRİM HIZ KONTROLÜ
Açık çevrim kontrol yönteminin endüstrideki yaygın
uygulamalarından birisi hız kontrolüdür. Bu öğrenme faaliyetinde bir dc motorun
pwm yöntemiyle hızını kontrol ederek açık çevrim kontrol sistemine bir örnek
uygulama yapmış olacağız.
2.1. D.C. MotorYapısı
AC motorda dönme hareketinin oluşması için sürekli yönünü
değiştiren bir akım, statorda bir manyetik alan meydana getirir. Dönen manyetik
alan, rotor üzerinde akım meydana getirerek onu dönmeye zorlar. Rotora akımın
herhangi bir aracı olmadan verilerek bir alan oluşturulması AC motorlara büyük
bir üstünlük sağlamıştır. DC motorlarda ise rotor üzerinde bulunan sargılara
kollektör ve fırça yardımıyla akım verilerek manyetik alan oluşturulmaktadır.
Şekil 2.1: DC motorun çalışma prensibi
Fırçalı DC motorun statorunda bulunan kutuplar ya sabit
mıknatıslıdır ya da bir DC gerilimi ile meydana getirilir. Rotor üzerinde akım
taşıyan, açısal yerleştirilmiş birden fazla sargı vardır. Statorda meydan gelen
manyetik alanın yanında rotorda da bir manyetik alanın oluşması gerekir ki
rotor mili dönebilsin. Rotorda bulunan sargılara kollektör üzerine yerleştirilen
karbondan yapılmış fırçalar yardımıyla akım verilir.
Şekil 2.2: Fırçalı DC motorun çalışma prensibi
Fırçalar yardımıyla rotora akım verildiğinde Şekil 2.2
(a)’da görüldüğü gibi N ve S kutupları oluşmakta ve statorun kutupları
tarafından rotor çekilmektedir (b). Bu esnada tekrar akım verildiğinde (c), N
ve S kutupları stator tarafından çekilerek rotora sürekli dönme hareketi
kazandırılmaktadır. Motor milinin ters dönmesi istendiğinde gerilim yönü
değiştirilmelidir.
Fırçasız DC servo motorlar uzun yıllar CNC tezgahların hız
kontrollerinde kullanılmışlardır. Uygulamalar için ucuz bir motor olmasına
karşılık, ısı tahliyesinin zor olması ve bakıma muhtaç olması yerini fırçasız
DC motorlara bırakmıştır.
2.2. D.C.Motor Hız Kontrol Yöntemleri
Motorlara ihtiyacı olan sistemlerin çoğunda hızın
ayarlanması ve denetimi oldukça önem arz eder. Sahip olduğu bu önemden dolayı
motor hız kontrolü üzerine pek çok çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar
sonucunda D.C. motor hız kontrolü konusunda farklı yaklaşımlar ve yöntemler
geliştirilmiştir. Geliştirilen bu yöntemlerin her biri farklı sistemlerde
farklı sonuçlar verir. Dolayısıyla değişik uygulamalar için uygun yöntemlerin
kullanılmasında fayda vardır.
Geliştirilen bu hız kontrol yöntemlerinden belli başlılarını
aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Uyartım Akımıyla hız kontrol yöntemi
- Akım Sınırlama ile hız kontrol yöntemi
- Faz Dilimleyiciler ile hız kontrol yöntemi
PWM ile hız kontrol yöntemi
Modülümüzün konusu açık çevrim denetim sistemleri olduğu
için burada sadece D.C. motorun açık çevrim denetimi uygulamasında tercih
edeceğimiz pwm yöntemine değineceğiz.
2.2.1. PWM ile Hız Kontrol Yöntemi
Bu yöntem en yaygın hız kontrol yöntemlerinden birisidir.
“Pulse Width Modulation” (Darbe genlik modülasyonu) kelimelerinin kısaltılmış
halidir. Bir D.C. motorun hızını kontrol edebilmek için ayarlanabilir bir D.C.
gerilime ihtiyaç vardır. Eğer 12 v.bir D.C. motor alır ve enerji verirsek motor
hızlanmaya başlayacaktır. Motorun maksimum hıza ulaşması için belirli bir süre
geçmesi gerekecektir. Eğer motor maksimum hıza ulaşmadan motorun enerjisini
kesersek motor bu defa yavaşlamaya başlayacaktır. Eğer enerjiyi yeterli
çabuklukta sürekli kapatıp açarsak motor sıfır ile maksimum arasında bir
yerdeki hız değerinde çalışacaktır. İşte pwm tam olarak bu anlama gelir. PWM
yöntemi ile motor belirli aralıklarda, darbe işaretleri gönderilerek enerji
verilir ve motor belirli bir hızda çalıştırılır. Bu darbe işaretlerinin genliği
ayarlanarak motorun enerjili olma süresi artırılıp azaltılabilir. Bu ise motorun
çalışma hızının artırılıp azaltılması anlamında gelir.
Şekil 2.3: PWM teorisi
2.3.D.C. Motorun Pwm Yöntemi İle Açık Çevrim Hız Kontrolü
2.3.1. Sistemin Blok Diyagramı
Şekil 2.4: Bir D.C. motorun açık çevrim kontrol blok şeması
Şekil 2.4.’teki blok şemadan da anlaşılacağı üzere istenen
hız bilgisi referans potansiyometresi ile sisteme girilir. Bu hız bilgisi
doğrultusunda üretilen ve aynı zamanda kontrol işareti olarak ta görev yapan
pwm işaretleri motora hangi hızda dönmesi gerektiğini bildirir. Bunun sonucunda
motor milinden istenen hız alınır.
Dikkat edileceği üzere sistemin çıkışından herhangi bir geri
besleme bilgisi alınmamaktadır.
2.3.2. Kontrol Devresi
Sistemin blok diyagramından ’da anlaşılacağı üzere dc motoru
kontrol edecek bir elemana ihtiyaç vardır. Bu eleman yukarıda belirtilen
kontrol yöntemlerinden birini kullanacak şekilde tasarlanabilir. Endüstride pek
çok firma tarafından üretilmiş motor hız kontrol cihazları satılmakta ve
kullanılmaktadır.
Aşağıda verilen şekil pwm yöntemi ile hız kontrolü yapan bir
devrenin açık şemasıdır. Bu devrede kullanılan elemanların listesi şu
şekildedir:
- NE556 çift entegresi
- LM311 opamp
- IRF521 mosfet
- potansiyometre(10K)x2
- 10Kdirençx3
- 1K direnç x 2
- 15Kdirenç
- 50K direnç
- 18Kdirenç
- 150Kdirenç
- 0,1mF kondansatör
- 0,01mF kondansatörx 2
- 0,05mF kondansatör x 2
Bu devrede NE556 entegresi içerisinde bulunan 2 adet 555
osilatör birbirine kaskat olarak bağlıdır. Hız ayar potansiyometresi ikinci
555’in kontrol voltaj girişine verilmiştir. Çıkış ise 1K direnç üzerinden IR521
mosfetin gate ucunu tetiklemektedir. IRF521 mosfet ise doğrudan motoru
sürmektedir.
Şekil 2.5: Bir D.C. motorun açık çevrim elektronik devre
şeması
Yukarıdaki devrede ilk 555 osilatörü testere dişi (üçgen)
dalga üreterek ikinci 555 osilatörünün girişine (8.nolu pin) vermektedir. Aynı
zamanda hız potansiyometresi vasıtasıyla kontrol gerilimi (11.nolu pin’e)
gönderilmektedir. Bu T0N süresi (motorun enerjili kalma süresi) nin
ayarlanarak hızın değiştirilebilmesine imkân verir. İkinci 555 osilatörü
ürettiği pwm işaretini IRF521 mosfetinin G ayağına göndererek motorun
sürülmesini sağlar. LM311 opamp’ı ise fark gerilimi üreteci olarak görev
yapmaktadır ve bu devrede üst limit sınırlama işini icra eder.
Potansiyometrelerin katından alınan gerilim ile opamp’ın eksi ucuna gelen
gerilimin farkını alır ve bu gerilimi yükseltir. opamp çıkışı 0,7 – 1 V (NE556
entegresinin kataloğuna göre) aralığında bir gerilime ulaştığında ikinci 555
osilatörün reset girişini (10 nolu pin) aktif ederek pwm işaretini sıfırlar.
Devrenin baskı devresini herhangi bir baskı devre çizim
programı yardımı ile şekil 2.6. gösterilen örnek çizimden fikir alarak çiziniz.
Çizim yaparken kullanım kolaylığı için potansiyometrelerin yerleşimine dikkat
ediniz.
Şekil 2.6: Baskı devre şeması
Baskı devrenin çizim aşamasının ardından, bilinen baskı
yöntemlerinden birisini kullanarak devreyi bakır plaket üzerine çıkartalım.
Daha önceden hazırladığımız çözelti yardımıyla devremizi elde edelim.
Elemanların yerleşim yerlerinin delikleri delindikten sonra ise lehimleme
aşamasına geçelim ve montaj işlemini bitirelim.
Şekil 2.7: Devre elemanlarının plaket üzerine monte edilmesi
Uygulamada kullanacağımız d.c. motorumuz 12 V – 0,07 A
değerlerine sahip bir fan motorudur. Bilgisayar işlemcilerinin soğutma
işleminde kullanılan fan motorları bu uygulama için oldukça idealdir.
Şekil 2.8: Uygulamada kullanılan D.C. motor
Son olarak devremizi ve motorumuzu bir altlık üzerine
yerleştirelim. Böylelikle taşınabilir ve kullanışlı bir yapıya kavuşturalım.
Şekil 2.9: Çalışmanın son hali
Devreyi çalıştırdığımızda hız ayar potansiyometresinden
girilen referansa göre motorun hızının değiştiğini görebiliriz. Mosfetin gate
bacağından pwm işaretlerini osiloskop cihazı yardımı ile görebiliriz. Elde
edeceğimiz işaretlerin şekil 2,8’deki osiloskop ekranında görülene benzer
olmalıdır.
Şekil 2.10: Devreden alınan pwm işaretleri
Yorumlar
Yorum Gönder